28 Nisan 2014 Pazartesi

Kurgular üzerine

Sesi gece gibi olan adam en çok gecelere yakışıyor.
Saçları inadına siyah, zifir gibi.
Parmakları birbirine nizamla dizilmiş,
Kadeh tutuşun zarafetini bir dişinin elinden nasıl alındığının,
Yudumlarına tezatla boğazından akması gibi.
Dengenin ayaklarımızın altından kayıp gittiği an'larda
Birer sigara yakıyoruz.
Parmakları demiştim..
Tütünü farklı kavrıyor.
Kalp atışlarının odaya sığamadı o an pencereyi açıyoruz
Dudaklarımızda dumanlar geceye dağılıyoruz.
Sessizliğe inat, ritim tutuyor ses telleri
Pencereden dışarı tutuyor kollarımdan
Kahkahalar armağan ediyoruz.
Sesi demiştim..
Geceleri duvarlarda sesi çınlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...