17 Ocak 2017 Salı

Her şeyin bir iç zamanı vardı.
Bekledi.
Beklemek, her gece yatagın sol tarafına yatıp her sabah kalktığında sol omzunun uyuşması kadar rutindi.
Kışı sevmezdi.
Pencereden salona dolan serin havayı cigerlerine çekmekle kahvaltı sonrası sarılan sigaranın ortak bir bağlamı vardı.
Yeldeğirmeni.
Dükkanları bir bir boşalan bir fikirdi Yeldeğirmeni.
Sürekliliğin en yavan hali.
Bilindik bir duygunun zamanla alışılması hali
Bazen güven veren bazense rahatsız edici
Alışkanlık hali
Beklemek.
Modern savunucuların medeni formu
Titizlikle inşa edilmiş bir binanın bozulma ve çürümeye maruz kalması sonucu
Bireysel deformasyon
Beklemek.

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...