30 Mart 2012 Cuma

Mülkiyetsiz

 Düz zeminler..Yorulmaktan yürünülen yolların hanları olmaz.Bazen görmezden geliriz,insanlar kalabalık caddelerin vazgeçilmez figürleridir.Kalabalığın içini boşaltırsam insanlar caddelerde kalır.
 Orada olmayı gereksiz kılan mesafeler vardır.Gözde büyümeyen sanrılar tadında.
Düşünce suya benzemez.
 Zihnin tatlandırdığı hayallerin sınırını çizemezsin ve ben istediğim yere giderim.Odak noktaları gitmelerin yer aldığı değil,zaman içinde şekillenen hareketlerdir.Hareketlerinin ucunu kırabilirsin.Değişimlere maruz kalanlar marifet sayılan devinimler içinde kaybolurlar.
 Kaybolmanın yaratılışında büyük rol oynar aklın.Kaybetmez aslında.Reddettiklerini saklarsın.İçinde söndüremediğin oluşumlar gibi kendi tekrarından öteye gidemez insan,üst üste katlananlar çabuk yıkılır.
 'Ben' merkezli hareketlerin yalnızlığı  ithafı durumu hafifletmese de rengini değiştirir.
Griyizdir bazen.
Gri sadece renk değildir
Soluk gibidir.Farkında olmaksızın.



26 Mart 2012 Pazartesi

inatsız bulut


Az kalsın tutunacaktın köpüklere söneceğini bile bile..bazen rengine aldanıyor seslerin insan.Görmeden bile bile..Tut ki tuz kokan kıyılara ayakkabılarımızı ardımıza bakmadan terkedip kaçsak bile yarının çıplaklığı ayaklarımıza dolanacaktı..Bile bile koştuk! Durmadan..bile bile

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...