20 Kasım 2013 Çarşamba

Dahillik

Yola çıktığımız an'dan beri hepimiz körüz. Bir ışık haznesi görsek hemen başına toplanmaya meyilliyiz. Biri de çıkıp o köşe başında olan biteni izlemez ki!
Dahil edilmeye mahkum, topluluklar oluşturulmuş bireyselliklerini unutuyorlar.
Tek başına hareket edemiyorsun.
Ben izliyorum, sen çoğullaşıyorsun.
Dahilliğinde toplumsallaşmaya devam ederken, kendini terkedeceksin.
Güç dengesi değişecek, çemberin sınırları etrafında kendine dönmeye devam edeceksin. Kafanın içindekiler yetmeyecek bir süre sonra, tüketme bireyinin mutlak sonu diyeceksin.
Sonun olmayacak, başlangıcın olmadığı gibi.
Hep o aralarda kalmış, tadı bir üst tat tarafından bastırılmış malzeme olacaksın sunulan sofralara.

13 Kasım 2013 Çarşamba

Kasım

İçine sığdırılmış bir film karesinin hangi parçası olmak istediğine karar vermek lazım. Yada olmak istemediklerini yaşamaktan vazgeçmen.
Soğuk bir grinin içine gömülmüş karakter olabilirsin, kendini bu bordonun mateminde tanımlarken. Şimdi adımları geriye saralım, bak olmadı zamana takılı kalıyor hareketlerimiz.
Üstüme alınmadığım tüm yaşantıların kıyısından taş sektiriyorum, kimi zaman isabet ettiremesem de yerçekimine atıfta bulunuyorum.
Sanarlar ki yorgunumdur.
Ben, sessiz izleyici bu yeryüzü koltuğunda, trafiğin tam ortasında, pencerenin pervazında.
Her uyanışın arkasından değişimin tanımlandığı bu gezegende yerli yersiz düşünmeye devam ediyorum.
Sadece buyum.

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...