17 Ağustos 2020 Pazartesi

Şehir

 Gün ağardı. Erkenden kalkmaların ve güneyin yoruculuğu devam ediyor. Şimdi ben doğduğum şehirde bir yabancı gibi yalnızlık çekiyorum, güneşi çok severdim soğuk şehirlerde şimdiyse gölgelerde kalıyorum . Sonsuz maviliğe penceremden bakıyorum , bir teras kadar penceresi var bu evin yağmurlar başlamadan denize ulaşmalıyım. Her gün adımlamalı kumsalı maviliğe kelimeler biçmeli. 

Gün içinde eve susuyorum kendime taşıyorum, bu sessizlik gürültülü. En çok uzun yollarda şarkı söylüyorum, uykuya inat şarkılar ve otobandaki kahveler yolculuğu

Bir sorumluluk alabildiğine günler, seneler geçiyor bense zamanda ufacık bir noktayım,  virgülüne dahil oluyorum hayatın, adımladığım her odada aynalarda durup kendime bakıyorum, kendime alışmaya çalışıyorum.

Çok sessiz, etraf sessiz kalabalıktan uzak. Şarkılar ses oluyor, şarkılar susmamalı. 

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...