18 Mart 2014 Salı

Sanık

Takvimin kaçı gösterdiği geceyi vurgulayamaz. Saatlerin de geceye odaklı geçişine gözlerimi kırpmadan saygı duyarım. Tavanı kapatan bir gökyüzü mevcut değil. Böylece ranzayı terkederken ağır demir kapıyı aralarım.
Ceplerimi arasan üstümden çıkacaklardan sorumlu tutulacağım ve inadına çakmağıma dolar rüzgar.
Basamakları kıvrılarak yeraltına uzanan merdivenlerden koşarak inen ben değilmişim gibi kilit üstüne kilit vurmuşlar.
İçerisi çok kalabalık.
Dışarısı tenha mı sanki?
Şakaklarım zonkluyor migrensiz başımda, küre şeklinde demir parmaklıklara kapatılmış kurtulacağım güne düşünce çürütüyorum.

14 Mart 2014 Cuma

İzdüşüm

 Kurgusu değilim hayatların, egosu değilim benliğinizin.
Hiçbir yerine koyamadınız aidiyetinizin, mülkiyet kuramadınız üstümde. Anlaşmalarınız fes oldu, çöktü zamanınızın zemini. Hiçbir kılıfa uyduramadığınız gibi egemenlik kuramadınız zihnimde.
Gitmelere takıldınız, belirsizliklere dağıldınız.
Zamansızlığıma ayak uyduramadınız çoğu zaman.
Düzen karşıtları, özgürlük savunucuları, düşünce yoksunları özendiğiniz hayatlara çatıdan bakıp üstünüze bir sigara yakıyorum.
Raydan çıkmış her kaza faili meçhul kurtuluşlar getirir.
Yürüyorum, yollar benim.
Dizlerinizi silin.

10 Mart 2014 Pazartesi

Ütopya

Becerebildiğim en güzel şeydir gitmek.
Bilmediğiniz bir coğrafyaya gideceğim kalanların ardından , mülkiyet hevesiniz zamanda asılı kalacak. Bir rum meyhanesi olacak içinde geç zamanlardan melodiler, taburelerimiz gıcırdayacak.
Gecenin kumsal ateşini yaktığı, sıcak toprakları olan bu yerin evleri olmayacak, gökyüzü başlayacak yeryüzünün bitiminden.
Serin rüzgarların estiği kızıl güneşleri batıracak bu kara parçasında hayal kurmak bedava olacak.
Satın alamayacaklar kelimelerimizi, kumlar dolacak parmak aralarımıza.
Saçlarımız bitki şöleni.
Renklerin kısıtlanmadığı bu yerde mızıka sesleri duyulacak, nota kaygımız olmadan.
Ritmin olacağım şarkılarında, şaşırıp kalacağız zamana.

2 Mart 2014 Pazar

Haddime ;

Kimsenin kimseye vefa borcu olmadığı bir ilişki çemberine takılmış bireyler tanıdık, kişilerimiz oldu.
Birbirinin hayatından çıkmanın son derece kolay olduğu, itibarın içinin boşaltıldığı bir yazı dizisi adeta. Bir bardak çayını, sigaranı paylaştığın dostun ağzının ayarı kaçtığı zaman insanın içinde şehirler çöküyor.
 Fevriliğine küfrettiğim günlerdendi bugün. Keşkeye başvurmadan giriş yapsam alınmaz umarım. Ah kadın! düşünce süzgecinin delindiği kelimelerin kayıp bilmezsin.
 Eskisi gibi olunmayacak öyle bir cümle biçtin ki, ben seni tanıdığımla kendime çarpıştım.
İnsan merkezli düşünüyorum, anlam vermenin tüm sınırlarını kaldırarak aklımdan. Kanatları kırılmış bir kuş düşer pencerene, alır günlerine iyileşmesine dahil olursun, bir köşesinden paylaşırsın hayatını..
 Aklının takıldığına haddimi aşmış oldum, kimbilir neleri aşmışken birlikte.
Kimse kusura bakmasın şimdi, haddimi belirlemek ne haddine

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...