19 Ocak 2021 Salı

 Bir salmalın içinde dön dur, yorul. Kilometrelerce yollar, kapanmış yerler. Kendi tenhalığında vahşileş, iletişim rutininde boğul, saçların beyazlasın, yeter.

Aynı masanın başında hep aynı sandalyeye oturup çiçeklerin sararmış yapraklarını koparıyorum. Bir ortası yok hayatın, küllükler hiç boşalmıyor kendi içime konuşuyorum sürekli.

Pencerenin önündeki koca muz ağacını kesmişler, adiler. Betonlara basa basa soğuyoruz.

Tüm sevgi kelimelerimi sana harcıyorum kızıl tüğ, olmasan napardım bilmiyorum. Ben konuşuyorum sen seviyorsun 

Gereksiz uzadı bu yalnızlık, bu tedirginlik. Çıkıp gidelim buralardan. 

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...