Sade kahve.Huyum değildir oysa,şekeri de azaltmışım farkındasız.Yer kaygısını yitirdiğim bir zaman diliminde dilim dilim.Fonda Ceylan Ertem söyler,ben dinlerim..
Tahammülsüz buluntuları olan bir oda,loş sarı ışığı,saçları yere bırakmışız,cameldan sonra ağır gelen winston,yine gözlerime kaçan dumanlar.Bazı huylar hiç değişmiyor,bırakamadım gitti şu inadı,gece terkedilen evleri..denize uzak.Yine kelimeler.Bitmezler.
Gerçekliği ne kadar itersem ellerimle o kadar dönüp arkamı yürürüm,koşmadan.Tanıdık insanlar var.Tanıdık insanların tanımadık yüzleri var.
Kızgınlıklarımı toplasan beş para etmez artık,tesiri kendisinden azalan kızgınlıklar.Gecenin dünü olmaz,ses tonumda alkol var,antikacılar,cumbalar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder