8 Ağustos 2012 Çarşamba

Tutunduğun bir yanım çok geçmeden yalpalayıp düşer yere,diğer yanımın enkazı bırakıp koşturmasına akıl dayanmaz.Yerin süreci eksiltilmelere,içimde dolaşan sızıya dönüşüp gecemi sıkıştırıyor.Ses tellerim kesiliyor.
Hüznün sevilmeyen yanı bu olsa gerek,sevilmeyen yanım. Bir yanımı sevmeme hakkım olsa gerek.
 Kimin uykusuzluğuna sorguyum,cevapsızlığa verilmiş ceza gibi..Kendimin dışına çıkıp bakmaya korkar oldum,dışardan nasıl göründüğümün haddi hesabı yok.
Gözlerime dolma biçimine bir sonuç getiremedim.Hava kararınca düşüyor ya perdelerim,kirpiklerimin halsizliğine aldırmadan son çırpınışlara meyilli bu suskunluk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...