Korkunç seslerle infilak ediyor bu yerküre
Duymuyorlar
Adımları pusulalarının ivmelerini kırmış
Savruluyorlar
Yerçekimi dediğimiz
Topuklarımıza toplanan bir aldatmaca
Hissetmiyorlar
Adalardan siren sesleri
Şehre inat yükseliyor
Ve Biz
Çatısı olan her yere ev diyoruz nasılsa
Ocaklar yerine akıllar tütüyor
Bir akşam vücudumuza vuran bu karlar
Kadar sıcak gelmiyor
Tanıdığımız insan sesleri
Kalp dediğin bir kas küre
İçinde yine insanlar doğuyor - ölüyor
Ölümsüzlüğün mü sırrını bulmuşlar
Külliyen yalan
Unutmak gibi bir şey bu
Birine türeyememek gibi
Hükmüm yok bu hikayede
Göçmek, gitmenin bağımsız hali
Simam çelişiyor aynada
Ben miyim
Bu akrebin yelkovanı
Tıkır tıkır çalışıyor işte
Aleyhine bu zamanların bekleyişi
İçimdeki çatlaktan yavaş yavaş sızan bu hissizlik
Beni bazen çimento gibi kalıplaştırıyor
Kendimi bir çatı katından aşağı bırakıyorum
Kırmak için akordlarımı
Dizlerimi silkeleyip detone başlıyorum
Ve bir gün, bir yarın daha.
Baştan sona ezberleniyor
Değirmende öğütülüyor bu roller
Doluyum, dopdoluyum
Bir telefon ahizesinde
Ses tellerinde parazit
Düşük bir voltaj gibi tedirgin
Persephone kadar öfkeliyim yeryüzüne
Tanrılar için tapınakları terkediyorum
Bir medeniyet daha kuruluyor içimde.
Ataletimi koruyorum.
Gündüzler, geceler
Ve daha niceleri
Kaybolmak için doğuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder