24 Temmuz 2013 Çarşamba

Kalabalık bir şehirde durdurup beni
Üstümü arasan
Ceplerimden çıkanlardan sorumlu tutulacağım.
Kıyı bir şerit çizgisinin en kuytusunda
Kumlarına tuz taneleri karışmış
Yanaklarımda konuşlanmış çil taneleri gibi
Sabitlenmekten yorulmuş bir haldesin
Ayaklanıyor birikintiler
Gitmesi gerektiği gibi yavaş, kendinden emin
Bölündüklerinden geriye kalanlar
Toparlanışlarını bereberinde getiriyor
Sakin kafaların bedenlerini taşıyacağımız
Güneşin daha erken doğduğu yerlere şarap açıp
Döküleceğimiz zaman denizlere
En başına ithafen
Tom Waits çalsın danslarımıza






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...