4 Ağustos 2014 Pazartesi



Gökyüzü her aydınlığında kızıllık daha da belirginleşiyor.
Saatlerce yağmurun altında oturdum.
 Saçlarımdan akan damlalar omuzlarımdan kollarıma doğru, içim süzülüyor. Sesimi mümkün olduğunca kısıtlı kullanıyordum.
Uykularım da huzursuz artık gece, sabah farketmiyor birden irkilerek uyanıyorum. Tekrar dalmam çok zor oluyor sürekli uyumak ve düşüncelerin yakamı bırakmasını diliyorum.
 Zaman bir karadelik, gün geçtikçe çevremdeki herşeyi içine çekiyor. Ellerimi bırakmama ramak kala bir melodi duyuyorum kendimi o'na sabitliyorum, şarkı bitiyor.
Zamanın beni yutmasına daha çok yaklaşıyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...