26 Ağustos 2014 Salı

İllüzyon beynim



Kafamın içinde Wes Anderson rüya sahnesi kurmuş her gün bir tane kapalı gişe oynatıyorum.
Major tonlarla minör tablolar ortaya çıkıyor.
Simetri takıntısını dudak kenarından gülümsemelerle birleştiriyorum.
Umutsuzluğun girişi yasak olan kayıp bir ülkede renkli dumanları olan kaçak sigaralar tüttürüyorum.
Büyük Budapeşte Otelin'nin merdiven kolçağından kayarak yolculuğa başlıyorum.
Genesis'le dansederken lsd kafası yaşatıyor homojen bedenimde.
Ela görüyorum etrafı.
Cosmos'la buluşuyoruz sonra, tanrı astronot olmuş bize gülümsüyor.
Paralel evrenin yol tarifini alıyoruz.
Yerçekimsiz ortamda yetişen radyoaktif elementler topluyoruz, bazılarını saçlarıma takıyorum.
Nebula'nın renklerine tutunup uykuya dalıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...