bir kağıdın köşeleri kadar keskin
köşelerini tuttuğum zihninin
parmaklarıma değen sivriliğinin
hatırlattığı köşelerim..
köşeleri olan insanlar kendi içbükeyleri kadar çoğuldur.
kadının içindeki bu nizami ve aynı zamanda karmakarışık sistemin haritasından bir yer
beğenirseniz kendinize,
( aklım ve içimi köşeli olarak bilirim ve o köşelerin kendi sivrilikleri.. zamanla o sivriliklerin dışımdaki insanların içime dokunuşlarında canlarını yaktığımı bildim, bazense kontrolümden çıkarak istemsizce sivriliyordu..böylece içimdeki sivrilikleri içbükeyler haline getirdim ama köşelerime dokunmadan.. bir kağıdın köşesi gibi en mahreme yazılmış köşelerime kazınmaya değer. içbükeyler birer yanılmasa içimin sivriliğinde. içbükeyden kastım o sivrilikleri yonttuğum ovallerdir. )
aşmak için yolları, her içbükeyin kıvrılmış bir sivrilik olacağını ve kadın isterse
o yolların yönlerinizi şaşırtacağını unutmayın.
( içimden geçen her yolun varacağı noktasının bir düzlemi olduğu gibi iniş çıkışları da içinde barındırır. gitmek istenilenle varılan nokta aynı olmayabilir her zaman, bu yolu nasıl kullandığınıza bağlıdır. içbükeylerin tahribatı sonucunda karşınıza çıkan sivrilikler yanıltmasın sizi, zorlayıcı olan gerçeklikten başkası değildir.
ve ovallik safi kendisiyle yanıltıcı, sivriliğin gerçekliğiyle birliktir.)
kaybolmayı göze almışsanız bir kere,
o kağıdın köşesinden tutmanız yeterli..
Resim - Silja Selonen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder