Geçen yaz Galata'da kaldığım zamandan içinde kaybolduğum bir sahaf, antika objeler satan dükkandan ;
Yazılıp yerine ulaşamamış yada gönderilememiş
mektuplarla dolu bu sepetti ilk dikkatimi çeken..
O mektupları okumaya cesaret edemem tabi.
Fakat insanlar mektuplarını satamazlar.
Kimbilir hangi anları ölümsüzleştirdi fotograf makineleri, dünle yarının ayrıldığı bir raf çizgisi.
Daha yazılmayı bekleyen not defterleri..
Belki ahşap, cumbalı bir evin en güzel köşesini süsledi bu şamdanlar, saatlerin savıldığı dönemlerden bugüne ne yelkovanlar yoruldu ne akrepler. Kutularda biriktirdik biz objeleri, anlamlar yükledik ya da bizle anlamlandılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder