27 Nisan 2015 Pazartesi

              Bazen, ufuk çizgisine yabancı olduğun bir şehrin denizinde bulursun kendini.
   sert esen rüzgarları vardır ve iskeleleri tahtadansa eğer yürümekten çekinmezsin. sert esen bir  rüzgar günüydü, bense başından sonunu göremeyecek kadar hızlı yürüyordum sonunun adımları alınmış bir iskelede. yürümeye devam ettim.. geldim ve çivi soğuğuna rağmen denizini istedim.






Kıyılarından yürümek vardı üstelik, benimse topuklu ayakkabılarım.
dengede durmak gibi bir alışkanlığım yokken, çıplak ayakla da yaklaştırmazdın düşüşlere.
'- yaklaşma' dedin, bazen ben bile kendimin sonunu göremiyorum.'
geri dönmek hiç adetim değildir.
oturdum bir kıyıya ve dönüp gülümsedim.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 Oysa zaman hep kendi bildiği gibi işlerken, onun hangi noktasında durduğumu bilemiyorum.  Gerçekçilik o kadar hızlı akıyor ki yaşadığım tüm...